Kurt Sigorta, size ve firmanıza hizmet vermekten onur duyacaktır.

Müşteri memnuniyetini üst seviyede tutmak ve şirketimizin adını birinci seviyeye taşımak için her gün yenilenen bir enerjiyle çalışıyoruz. 1989 yılında Sefaköy’de sarsılmaz, güçlü ve dinamik bir temel üzerine kurulan acentamız günümüzde yine aynı yerinde kusursuz kalite ile hizmete devam etmektedir.
Devamını Oku


22 yıldır Aksigorta Acenteliğimizi yapan Necmettin Kurt ile Aksigorta, sigortacılık ve pazarlama taktikleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik?
Necmettin Kurt'u Tümay Sigorta ile yaptığımız röportajdan hatırlarsınız. Kendisi bilet almaya gidip sinema gişecisini sigortalayınca sigortacılık hayatına başladığı Tümay Sigorta'daki patronları Nasıh ve Osman Tümay, Necmettin Bey'in acentelik açması gerektiğine karar vermişler. Patronlarının bu isteğine ilk başta şaşıran sonrasında ise kabul eden Necmettin Bey'in hikayesini buraya kadar biliyoruz. Bilmediğimiz ise Necmettin Bey'in sadece sigorta sektöründekilerin değil tüm pazarlamacıların tanıması gereken bir usta olduğu. 
 
22 yıldır Sefaköy'de İstanbul 2. Bölge'nin en seçkin acentelerinden olan Kurt Sigorta'da Necmettin Bey her ne kadar işi oğullarına devretse de sigortacılıktan uzak kalamıyor, tatile gitse bile çevresinde sigortalayacak birilerini buluyor. Kendisi bizi kırmayıp sıcak bir sohbet eşliğinde engin deneyimlerine dayanarak Aksigorta kültürünü, sektörü ve pazarlama taktiklerini anlattı.
 
Nasıl Acente olmaya karar verdiniz ve neden Aksigorta'yı seçtiniz?
Ben Aksigorta ile çalışmaya Tümay Sigorta'da iken başladım. Ne zaman ki çok sevdiğim patronlarım Nasıh Bey ve Osman Bey artık yuvadan uçman gerekiyor dediler ben de kendi acentemi o zaman 29 yaşında açtım. Acentemi Sefaköy de açmamın sebebi ise hem çevrem oradaydı hem de Levent ve Beyoğlu'na kıyasla acentenin pek olmadığı bir yerdi. Ben Tümay Sigorta'ya minnettarım. 

Bu şekilde başladık. O zamanlar Batı Sigorta da vardı ama ben Aksigorta'yı daha çok seviyordum çünkü Aksigorta'yı aile gibi görüyordum. Böylece kendi acentem ile işe 1989'da Aksigorta ile başladım.
 
En eski müşteriniz?
O kadar var ki. Eski müşterilerimden ilk aklıma gelenler ; Hedef İthalat Cengiz Özzula, Mobilyacılardan Hacıosmanlar Mobilya ve Şah Mobilya Mahmut Şahinoğlu var halen sigortalarını yapmaktayız. 

Bu şirketlerin hepsi herhalde sizinle beraber 1989'dan beri büyüdüler?
Evet, onlar da benimle beraber büyüdüler, küçük atölyelerden devasa fabrikalara dönüştüler. Mesela 89'da küçük bir bakkal olan şu an bir süpermarket sahibi. 89'da küçük bir tekstil atölyesi olan şu an büyük bir fabrika oldu. 
 
Siz 1989'dan beri Aksigorta acentesi olarak görev yapıyorsunuz. O zamandan beri gerek sektörde gerekse Aksigorta'da sizce neler değişti?
Şu an Aksigorta'nın fiyatlarından ve hasar ödemelerinden memnunuz. Biz yıllar önce araba hasarını 6 ayda alırdık. Servislere çek verir arabayı kendim çıkarırdım. Fakat Aksigorta şu an çok iyi. Yeni acenteler çok şanslı.

Sektörde ise tarifeler değişti. Eskiden nasıl ailenin doktoru, avukatı varsa o zamanlar bir de sigortacısı vardı. Ben genelde satış mağazaları ve imalatçılar için mobilya sigortaları yapardım. Binde 8den 9dan poliçe satardım. Şimdi ise 0,005lerle poliçe satıyoruz. Şimdi müşteri farklı yerlerden fiyat alıyor. Böyle bir şey yoktu benim zamanımda. Rekabet çok olunca fiyat da düşüyor. 

Aksigortalılığın avantajlarını deneyimlerinize dayanarak bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Herşeyden önce biz Aksigorta'yı ailemiz gibi görüyoruz. Aksigorta göz bebeğimiz. Biz istediğimizde Aksigorta'ya 3 dakikada ulaşabiliyoruz. Eskiden bölge müdürlüklerimiz yoktu. Sefaköy'den Genel Müdürlüğe giderdik. Şimdi bölge müdürlükleri kuruldu, çok iyi oldu. Tabi yine büyük işlerde Merkez'e geliyoruz ama bölgelerden çok memnunuz. 

İşi artık 2. kuşağa devrediyorsunuz, bu konudaki hisleriniz neler?  
2. kuşak şanslı çünkü 25 yıllık bir portföy ile başlıyorlar. Ben başladığımda böyle bir portföy yoktu. Ben elimde çanta dolaşa dolaşa poliçe satardım. Birebir ilişkilerim vardı, insanlarla canlı canlı dokunarak iletişim kurardım. Çocuklarım bilgisayar ortamından poliçeleri kargo ile gönderme öneriyorlar ama ben kargo yerine ziyaretle poliçeleri vermeyi öneriyorum. Şimdi tabi çok kolay kredi kartı tahsilatı var. Bizim zamanımızda böyle bir şey yoktu. 

Osman Tümay ile röportajımızda sizin için sinemaya giderken poliçe sattığınızdan söz etti. Bunu nasıl yapıyordunuz, nasıl satıyordunuz?
Sinemada, otobüste sigorta sattığım kişi sanki benim için bir sevgili oluyordu. Ben mahallede sigorta satmaya başlamıştım. Önce bakkalı ve manavı sigortaladım. Ben bu işleri yaparken işin maddi boyutu benim için 2. plandaydı. Ben sigortaladığım için mutlu oluyordum, keyif alıyordum. 
Peki örneğin otobüste tanımadığınız birine nasıl poliçe satıyorsunuz?
Bu sorunun cevabı iletişimdir. İletişim insanların gözlerinin içine bakarak, gülerek, dokunarak hatırını sorarak işe bağlamaktır. Bu şekilde taksiyle işe giderken taksicinin sigortasını yapıyordum. Otobüse bindiğimde otobüs şoförünün sigortasını yapıyordum. 

Ne diyorsunuz mesela arabanız çok güzel, ama sigortanız var mı? Buna benzer sorularla mı konuya giriyorsunuz?
Çılgınca konut paketi sattım. Hayat sigortası çıktığında yolda giderken hayat sigortası satıyordum. Kahvehanelere gidiyor, televizyonu kapattırıp, konuşma yapıp sigorta satıyordum. O zamanlar ayda 1000 lira öde 10 yılda emekli ol diye bir paket vardı. İnsanlar şaşırıyorlardı. Tümay sigortada çalışıyorken mesai saatleri dışında 1,5 senede 1500 poliçe satmıştım. Ben bunları yaparken zorlanmıyordum çünkü bu benim doğal halim. Bu konuya hiçbir zaman para olarak bakmadım. Her bir yeni müşteriyi yeni bir sevgili gibi görüyor, parayı düşünmüyordum. Para zaten sonradan geliyor. Gittikçe işleri büyüttüm. Önceleri şu marketi sigortalayayım derken ondan sonra daha büyük yerler ile ilgilenmeye başladım. Mesela etrafımdaki insanlar sen yapamazsın dediler ama ben 1 hafta Niğde de kaldım Koyunlu Holdingi sigortaladım geldim. Herkesi genel müdürler, genel müdür yardımcıları temsil diyordu. Ben tek başıma yapıyordum.
 
Bu iş yetenekle ilgili bir şey mi?
Evet ama doğal bir şey bendeki bu iletişim becerisi. Ben bu işin eğitimini almadım. Ben bu işleri tatlı dil, güler yüz, müşteriyi dinlemek gibi yöntemlerle geliştirdim. Ben bir iş yerine gittiğimde direk patronun odasına gitmem. Güvenlik görevlilerinden başlayarak selam verir, hallerini hatırlarını sorarım, çocuklarının hatırlarını sorarım. Mesela askerde komutan tanıyacağınıza bir başçavuş tanıyın derler, ona benziyor. 

Size göre satışı en zor poliçe hangisidir?
Bence iyi bir satıcı için satışı zor bir poliçe yoktur. Ama yine de DASK çıktı bizim konut satışlarımız azaldı. Deprem sonrasında Avcılar civarından satışlar yaptık ama bizim insanımız sigortaya pek sıcak bakmıyor. Biraz da kültür olayı bu sigorta. Ekonomik gücü olanlar yaptırıyorlar. Ekonomik gücü olmayan insanlar zar zor bu işleri yaptırabiliyorlar. Kredi kartına taksit falan diyerek ikna etmeye çalışıyoruz. Bir de DASK'ı genelde çok evi olanlar yaptırıyor, tek evi olanlar pek yaptırmıyorlar.
 
Poliçe satmanın en zor olduğu müşteri tipi sizce hangisi?

Zor müşteri diye bir şey olduğunu düşünüyorum ve ben de bunların en zorlarını seviyorum. Kolayı herkes yapar yaptığımız iş zor olacak ki keyif alabilelim. Böyle müşteriler insanları yeni şeyler öğrenmek zorunda bırakıyor ve ben de onlar sayesinde öğreniyorum. Her şeyin bir tarifesi var ama sigortanın bir tarifesi yok. Farklı sigorta firmaları farklı tarifeler çıkarabiliyorlar. Aslında 50 TL- 100 TL kar etmek o kadar da önemli deil. Önemli olan o müşteriyi kazanmaktır. Çünkü o müşteriyi kazanmak demek o müşterinin çevresini de kazanmak demektir. Bunlara ek olarak sosyal olmakta çok önemli mesela ben tüm partilerin üyesiyim, hemşeri derneklerine, spor kulüplerine de üyeyim. Hepsinin toplantılarına giderim. Hatta Muşluların, Malatyalıların, Artvinlilerin fahri hemşerisi oldum. Toplantılarda hediye poliçe satardım. Beni herkes Necmettin Kurt Aksigorta olarak tanırdı. Bu şekilde çevre yarattım yoksa başka türlü olmazdı.

Yeni kurulan acentelere tavsiyeleriniz neler olacaktır?
Dürüst olmak ve günde 24 saat çalışmak. Acente açmak isteyen sabah 8'de gelip akşam 5'te dükkanı kapatıp giderse 6 ayda acenteyi kapatır gider. Devamlı müşteri ziyareti yapsınlar, ben günde 35 yeri ziyaret ederdim. Onlarda müşteri ziyareti yapsınlar. İnsanlarla karşılıklı yüz yüze görüşsünler. İlk önce müşteriyi dinlesinle hatırını sorsunlar, aile fertlerinin hatırını da sorsunlar. Sonra sigorta ile ilgili konuşmaya başlayabilirler. Yalnız bu iş gençlere zor geliyor. Onlar okulu bitirince hayatı okuldaki gibi sanıyorlar. Çok çalışmaları ve dürüst olmaları gerekiyor. Ayrıca birazda insanları gözünden tanımaları gerekiyor. İnsanları tanımayı bu sektörde öğrendim. Müşteriye baktıklarında anlayacaklar bu adam malını çaldırır mı? Kaza yapar mı? Mesela bizim zamanımızda bir arabaya sigorta yaparken ruhsatı elimize alırdık, kaputu açıp, şasi numarasını kontrol ederdik. Şimdi ise araçların ve işyerlerinin resimleri çekiliyor ve internet ortamında paylaşılıp ön ekspertiz yapılıyor. 

Nasıl yeni müşteri ediniyorsunuz? Taktikleriniz var mı?
Taktiklerim var tabi. Mesela 10 yıl aynı yere gitmem. 3 aylık üye oluyorum. Bu süre zarfında oradaki insanlarla tanışır, dost olmaya çalışırım. 3 aydan sonra başka yerlere giderim. Orada da tanımadığım insanlarla konuşur, onlarla samimi olmaya çalışıyorum. Onların ne işle uğraştıklarını soruyorum. Ertesi gün iş yerlerine ziyarette bulunuyorum. Ayrıca aynı restoranlara tekrar tekrar gitmem. Farklı yerlere giderim. Müşterilerime önem veririm, düğünlerinde, cenazelerinde, sünnetlerinde mutlaka bulunurum. Fakat bunu pazarlama taktiği olarak yapmıyorum. Bu benim doğal yaşantım. Müşterilerim içerisinde arkadaşlarlarım da oluyor tabi. Ayrıca internete son derece sıcak bakıyorum, Facebook ta hesabım bile var. Uzun yılların verdiği tecrübe dostluklarla sabitleniyor ve neticesinde artık referans ağırlıklı çalışıyoruz.
 
Sigorta somut bir ürün değil ancak ki insanların başına bir iş geldiğinde kullanabiliyorlar. Siz bunu müşterilerinize nasıl anlattınız?
Ben onlara hiç sizin başınıza bir şey geldiğinde ne yaparsınız diye anlatmadım. Her zaman sigortalının başına bir şey gelirse diye örnekler verdim. Ayrıca insanlarla iletişim kurmak çok önemli. Mesela bir gün arkadaşlarımdan biri fiyat istedi, giderken durdurup çay ikram ettim, halini hatırını sordum, takımını sordum. Bunları anlatırken evi, arabası ile ilgili bilgiler zaten ortaya çıkıyor aslında. O da sigortanın ihtiyaç olduğunu belirtiyor, ama farkında değil. Sıcak kanlı davranırsanız her şey kolay. Korkutarak olmuyor bu işler.
Sık Sorulan Sorular
NASIL DÜŞÜK PRİMLİ KASKO ALABİLİRİM?
Teminat seçimleriniz, sahip olduğunuz indirimleri almanız ve muafiyetli...
ANLAŞMALI SERVİSTEN NASIL YARARLANILIR?
Anlaşmalı servisten yararlanmak için yapmanız gereken ilgili sigorta...
ANLAŞMALI SERVİS UYGULAMASI NEDİR?
Sigorta şirketleri sigortalılarına daha hızlı ve kaliteli hasar hizmeti verebilmek için...
Devamını Oku

Başarı Ödülleri

2004 Üretim İstanbul 2.Bölge 1.si. 2006 Prim Üretimi İstanbul 2.Bölge 1.'si 2006 Genel Karlılık İstanbul 2.Bölge 3.sü 2007 Kahire Kanaat Liderleri Zirvesi 2007 Prim Üretimi İstanbul 2.Bölge 1.si 2010 Srb.Üretim İstanbul 2.Bölge 1.si 2010 Ençok İşyeri Paketi Türkiye 3.sü 2010 Serbest Üretim Türkiye 3.sü 2011 Aksigorta ELMAS Acentesi AKSİGORTA 20.YIL Kutlaması